Meslek Yüksekokulumuz Öğr. Gör. Sözer Akyıldırım TRT Erzurum Radyosu Bölge Gündemi programında eski Türk kültüründe Şeb-i Yelda gecesi diğer adıyla Nadugan bayramı olarak bilinen gelenek üzerine sohbet gerçekleştirdi.
Şeb-i Yelda yılın en uzun gecesi olan 21 Aralığı 22 Aralık'a bağlayan gece için kullanılan ve kış mevsiminin geldiğinin habercisi olan bir ifade olduğunu belirten Akyıldırım, bu gecenin Türkiye, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkelerde kutsal kabul edilmiş kadim bir gelenek olduğunu da ekledi. Akyıldırım konuşmasının devamında Şeb-i Yelda'nın Pers takviminde eski yılın bitip yeni yılın başladığı gün olarak kabul edildiğini ve Şeb kelimesinin geceyi Yelda kelimesinin ise hayatın kaynağı anlamına geldiğinden bahsetti.
Şeb-i Yelda'nın aile içi sıcak ilişkiler açısından eskiyi yeni ile bağdaştıran bir gün olduğunu ifade eden Akyıldırım bu gecede tüm aile bireylerinin aynı sofrada oturduğunu ve küskünlüklerin barışa dönüştüğünü de ekledi.
Nadugan bayramı olarak da bilinen bu geleneğin Iğdır'da her ne kadar unutulmaya yüz tuttuysa da son yıllarda halk arasında tekrar yaşatılmaya çalışıldığını ve Şeb-i Yelda gecesinde sofralarda en çok nar ve karpuz gibi kırmızı meyvelerin yendiğini belirtti. Özellikle gecenin sembolü olarak kırmızı meyvelerin yenmesinin şafağın kızılını temsil ettiğini ifade etti.
Konuşmasının devamında, Şeb-i Yelda'nın zamanında Firdevsî, Fuzulî, Ömer Hayyam, Yunus Emre gibi bir çok şair tarafından dizelerde sık sık kullanıldığını söyleyen Akyıldırım ayrıca bir kaç şairi de mısraları ile andı ve tüm dinleyicilerin Şeb-i Yelda ve Nadugan bayramını kutladı.